.

.

E-posta Yazdır PDF

HALİD BİN VELİD R.A TÜRBESİNE SALDIRI

Halid bin Velid türbesini vurdular

Humus'taki Halid bin Velid Camii ve türbesi dünya Müslümanlarını yürekten yaraladı.

Kan gölüne dönen Suriye'de ordu birliklerinin açtığı ateş neticesinde hasar alan ve ibadete kapatılan Humus'taki Halid bin Velid Camii ve türbesi dünya Müslümanlarını yürekten yaraladı.

İrfan Özfatura'nın haberi

Suriye'yi kan gölüne çeviren Beşşar Esad yönetimi tarihi eserleri de gözden çıkardı.

Çoluk çocuk demeden katliam yapan Beşşar Esad yönetimi, tarihi eserleri de gözden çıkardı. Dün ordu birliklerinin açtığı ateş neticesinde hasar alan ve ibadete kapatılan Humus'taki Halid bin Velid (Radıyallahu anh) Camii ve türbesi dünya Müslümanlarını yürekten yaraladı.

Sükunet günlerinde turist kafilelerinin uğramadan geçmedikleri Halid Bin Velid Camiine son şeklini Osmanlı Sultanı 2. Abdülhamid Han vermiş, bu uğurda hiçbir masraftan kaçınmamıştı. Ecdadımız ayrıca o büyük sahabinin adına yakışan bir külliye yapmıştı.

Kapısında Türk tuğrası olan türbe ve tarihi cami mimari tarzı ile mutlaka korunması gereken bir yapılar arasında bulunuyor. Suriye'de birbirinden değerli camiler, türbeler keyfi bir şekilde bombalanırken başta UNESCO olmak üzere sanat tarihçilerin, mimarların, sivil toplum örgütlerinin sessiz kalmasına bir mana verilemiyor.
Böylesine seviyesiz ve maksatlı bir kıyım sürürken "İslam Cumhuriyeti" adını taşıyan İran'ın kanlı diktatörün arkasında duruyor.

HALİD BİN VELİD KİMDİR?

Resulullah Efendimizin "Seyfullah" (Allah'ın kılıcı) adını verdiği Hazret-i Halid tarihin ender yetiştirdiği komutanlardan biridir. İslam sancağı altındaki ilk zaferini Mute'de kazanır ki emrinde profesyonel askerler değil sadece üç bin gönüllü vardır. Buna rağmen Bizansın 100 bin kişilik eğitimli donanımlı ordusunu dağıtır. O gün elinde 9 kılıç parçalanır.

Huneyn, Tâif, Tebük seferine de katılan Halid bin Velid sadece kuru bir cengaver değil, zarif bir tebliğcidir. Nitekim Efendimizin emriyle Benî Huzeyme kabîlesini İslama çağırır ve gönüllerini alıp onları kazanır. Hâris bin Kâ'b oğulları ile anlaşma sağlar. Müseylemet-ül-Kezzab'ın ordusunu da (Yemâme'de) yener ve Arabistan yarımadasında huzur ve sükunu sağlar.

Hazret-i Ebû Bekir'in Halife olduğu yıllarda İran'a girer ve ünlü Sasani komutanı Hürmüzü yenip Mecusi hakimiyetini kırar, Ecnadeyn Savaşı ile Müslümanlara Suriye kapılarının açar.
Şam'ı feth edince Avrupalılar panik yaşarlar. Haçlılar 240 bin asker ve gönüllüyle Yermük'te toplanır "Medine'ye Medine"ye" diye bağrışırlar. Halid bin Velid onları da yener, İslam alemini büyük bir dertten kurtarır.
Çok mütevazidir. Efendimizin (Aleyhisselam) perçemi şeriflerinden birkaç teli sarığında taşır ve ona göre başarılarının sırrı burada saklıdır.

Vücudunda sayısız kılıç yarası olan Hazret-i Halid çok istemesine rağmen harp meydanlarında kalamaz. "Bu güne kadar ben onu taşıdım şimdi o beni taşısın" diyerek kılıçlarına dayanır, Azrail Aleyhisselamı ayakta karşılar. Son sözü şu olur: "atım ve kılıcımdan başka bir şeye sahip değilim. Atımı, gözü kara bir yiğide verin! Kılıcımı da mezarımı kazmakta kullanın, zira cengaverler kılıç şakırtısından zevk alırlar!"

Türkiye

 

Yasal uyarı : Sitedeki sohbet, yazı ve resimler; üzerinde hiçbir değişiklik yapılmadan ve kaynak göstererek alınabilir.
Üzerinde değişiklik yapılması, ticari amaçla kullanılması hukûken yasaktır.