.

.

E-posta Yazdır PDF

AHLAKSIZLIK DİZ BOYU - MİLLETİN AHLAKI ........

Feribottaki açık ahlaksızlık

Gelen bu e-maili aşağıda ibretle okuyacak ve eminim derin derin düşüneceksiniz.

Tarih: 10 Mayıs 2012 Perşembe... Konu: 13.30 YALOVA-YENİKAPI seferini yapan feribotta yaşanan ahlaksızlıklar:

Muhterem efendim, öncelikle şaşkınlığımdan, üzüntümden ve heyecanımdan dolayı oluşacak yazım ve ifade hatalarımı şimdiden mâzur görünüz. Yaşım 35'tir.

Sizi her gün MİLLİ GAZETEDEN 15 seneden beri okumaya çalışıyorum.

Medeniyet ve üstün insan ahlakı anlayışınıza tüm kalbimle katılıyorum.

Aşağıda anlatacağım olay belirttiğim tarihte ve yerde, eksiği var, fazlasıyla cereyan etmiştir. Bu duygularımı bir jurnal olarak değerlendirmeyiniz lütfen. Genç bir baba ve sizin ifadenizle "Türkiyeli orta bir Müslüman'ın" kalbî ifadeleri olarak görmenizi istirham ederim.

Şimdiden yazacaklarımdan dolayı üzgün olduğumu belirtirim.

Eşim, yanında 5 yaşındaki oğlumuz olduğu halde Yalova'dan Yenikapı'ya feribotla dönerken ve yüzlerce yolcunun önünde feribot balkonunda bir erkek ve kadın uluorta sevişmeye başlıyor.

Alt alta kucak kucağa her türlü öpüşme ve koklaşma halinde tam bir saate yakın sevişiyor.

Bazı bayanlar bu durumu kendi aralarında kınıyor ve söyleniyor.

Hattâ eşim ve bazı başka bayanlar çocuklarının ayağa kalkmaması ve arkalarını dönmesi İçin çaba gösterip çocuklarını azarlıyor.

Bu arada güvenlik personeli ortalarda yok, olanlar da görmezlikten geliyor.

Artık yolculuğun sonunda feribot iskeleye yaklaşınca insanlar çıkış kapılarına yöneliyor.

Sevişmeye devam eden "insan kılıklı .....lar" en önde ve hâlâ ayakta aynı işe devam ediyor. Erkekler yine suskun ve pervasızca izlerken kadınlar artık yüksek sesle söylenmeye başlıyor. Güvenlik görevlisi duyuyor bir sevişenlere, bir de söylenen kadınlara ve olayı gören küçücük çocuklara bakıyor.

Eşim düşünüyor ki, güvenlik müdahale edecek. Ama ne gezer, izlemeye devam ediyor.

Tam feribot iskeleye yanaşmaya başlıyor ayakta 7-10 dakika kadar daha devam eden bu olay karşısında eşim güvenliği uyarıyor.

- Çocuklar ve aileler var, ayıptır günahtır, müdahale edin diyor.

Güvenlik: Hanımefendi yasalar böyle, ben bir şey yapamam diyor.

Ayrıca 'Ben ahlak polisi miyim, beğenmiyorsanız binmeyin feribota' diyor.

Kadınlar durumu ayıplıyor.

Eşim artık patlıyor hemen 6-7 metre önünde hala sevişen çifte bağırmaya başlıyor.

Bu arada belki de sevişenlerin arkadaşı olan başka bir bayan ve yaşlıca bir erkek:

"Ülkede özgürlük var yasalar böyle, bakma kardeşim, artık alışın bunlara, çağdaş olun..." anlamına gelecek cümlelerle eşime çıkışıyor.

Bu arada iskeleye yanaşıldığından yolcular iniyorlar ve eşim de iniyor.

Ben onları 14.50' de karşıladığım zaman eşim üzgün ve ağlamaklı idi, bazı bayanlar yanımıza gelip eşimi tebrik ettiler. Ben o anda hayırdır dedim. Bana olup bitenleri anlattı.

Ben hemen İDO'yu aradım, Nuray adında bir bayan şikayetimi aldı, bu çok önemli bir durum diyerek hemen yetkili âmirlerine bildirip 30 dakika içinde bana döneceklerini bildirdi. Aradan bir saat geçmesine rağmen dönülmeyince bir daha aynı numarayı aradım yetkili birini istedim. Müşteri ilişkileri müdiresi olduğunu söyleyen bir başka bayan, (adı: sanırım Yılmaz veya Yüksel ) kaptana ulaşamadıklarını, hemen döneceğini, beklememi ifade edince sert bir şekilde uyardım ve "Kaptan iskelede ama siz bir saat oldu hâlâ dönmediniz" dedim. Bana ilgileneceklerini söyleyip telefonu kapattı.

Güvenliğin insanlık dışı ifadelerinden ('ben ahlak polisi miyim, beğenmiyorsanız binmeyin feribota') dolayı sorgulanmasını ne gerekiyorsa yapılmasını istedim. Şu anda saat 18.00 ve hâlâ ne arayan ne soran var.

Şimdi soruyorum:

1- İDO da sigara içmek yasak, herkesin arasında sevişmek serbest mi?

2- Evcil hayvanlar bile kafeste veya kargo bölümünde taşınırken insan kılıklı hayvanlara uluorta sevişmek hakkı mı tanınıyor?

3-Tepkisizce olayı izleyenler acaba kendi karı ve kızlarının da herkesin arasında sevişmesine böyle umursamazca göz yumarlar mı?

4-Bilgi çağında iskeledeki kaptana ulaşmak bu kadar zor mu?

5- İDO'nun idarecilerinin mezhepleri bu kadar geniş mi?

6-Çalışan personelinize hizmet içi eğitim olarak ne veriyorsunuz?

7- Orta bir Müslüman Türkiyeli vatandaş, sırf kanun serbest etti diye toplu ulaşım araçlarındaki ahlaksızlıklar yüzünden yolculuk yapamayacak mı?

8- Beş yaşındaki çocuklarımız ve gençlerimiz daha ne kadar ifsat edilecek?

9- Çağdaşlık ölçüsü sevişmek mi?

İdarecilerimize seslenmek istiyorum: Ben ve ailem sizlerin kanunlarına ve ahlak anlayışlarınıza göre çağdaş değilim ve böyle çağdaş olmayacağım. Bu ne biçim çağdaşlıktır? ALLAH ıslah etsin!..

BU GİDİŞ NEREYE.

 

NOT: İlk açıklık ta böyle başladı, o zaman ciddi ikaz edilip emri bil ma'ruf yapılamadı şimdi evlere köylere heryere hatta camilere bile açıklık girdi.....  Zina ortada işlenecek ve buna karşı "hiç olmazsa şunu gizli yerde yap" diyen kişi büyük mücahid sayılacak......

 

Yasal uyarı : Sitedeki sohbet, yazı ve resimler; üzerinde hiçbir değişiklik yapılmadan ve kaynak göstererek alınabilir.
Üzerinde değişiklik yapılması, ticari amaçla kullanılması hukûken yasaktır.