.

.

E-posta Yazdır PDF

Ermeni, Ermenidir, Değişemez!

cezmi_yurtsev.jpgErmeniler 15 bin esiri kör etti

İngilizlere esir düşen 150 bin Türk askerinden 15 bininin, Ermeni doktorlarca "fenni temizlik" bahanesiyle "cerasol" katkılı su tanklarında zorla banyo yaptırılarak gözlerinin kör edildiği ortaya çıktı.

Osmanlı'nın son dönemlerinde Arabistan cephesinde İngilizlere esir düşen 150 bin Türk askerinden 15 bininin, Mısır'da kurulan esir kamplarında, Ermeni doktorlarca "fenni temizlik" bahanesiyle "cerasol" katkılı su tanklarında zorla banyo yaptırılarak gözlerinin kör edildiği ortaya çıktı.

Tarihçi Cezmi Yurtsever, "Toroslar'da Görüşürüz" isimli kitabını hazırlarken, Adana'nın Karaisalı ilçesinin tarihini araştırdığı esnada 1917 yılında Osmanlı ordusunda teğmen olarak görev yapan Hasan isimli teğmenin "Kara Bomba" müfrezesini kurarak Toros geçitlerinde düşman güçleri ile ölümüne mücadele ettiğini öğrendiğini ifade ederek, "Teğmen Hasan, savaş ortamında, Arabistan çöllerinde ve Filistin cephesinde iken giydiği başörtüsünü hiç çıkarmamıştı. Ve de omzunda kurşun yarası vardı. Arkadaşlarının da hemen hepsinin vücutları kurşun ve bomba izleri ile delik deşikti. Hasan ve arkadaşlarının Filistin'den Çukurova'ya, Karaisalı dağlarına uzanan kahramanlık destanlarını konu edinen 'Toroslar'da Görüşürüz" isimli kitabı gözyaşları dökerek yazdım" dedi.

Teğmen Hasan'ın yaşadıklarının izini sürdüğünde korkunç gerçeklerle karşılaştığını belirten Yurtsever, şöyle devam etti:

"1917 yılı Kasım ayı başlarında Osmanlı ordusunun Gazze-Birüssebi Savaşı'nda savunma hatları harita ve fotoğraflarının casuslar tarafından düşman tarafına verilmesi sonucu ağır bir yenilgi alındı. 13 bin Türk askeri hayatını kaybetti. 12 bin civarında da esir vardı. Osmanlı ordusundan yenilgiler ve bozgun sonrasında Arabistan cephesinde 150 bin asker İngilizlere esir düşmüştü. Ve Türk askerleri için Mısır'da esir kampları kuruldu.

Geçtiğimiz günlerde Türk Tarih Kurumu arşivinde bulunan Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin (TBMM) 27 Mayıs 1921 tarihli oturum zabıtları belgelerini okudum. Edirne mebusları Faik ve Şeref beylerin Atatürk'e sundukları 'görüşme konusu' (takrir) belgesinde, (Mısır'da sonuçlandırılan İngilizlerin 'fenni temizlik' bahanesiyle miktarından fazla 'cerasol' banyosuna sokarak gözlerini kör ettikleri 15 bin evladı kobay olarak kullandıkları bu cinayetin mutemet failleri olan İngiliz tabipleriyle garnizon kumandan ve zabitlerinin de cezalandırılmasını isteriz" sözleri yazılıydı.

İnsanlık tarihinde bir eşi duyulmamış böyle bir olay, 15 bin Türk askerinin 'cerasol' katkılı banyolarda gözleri kör edilerek en hayati fonksiyonlarını kaybetmeleri 'savaş suçu' olduğu kadar insanlık onurunu ayaklar altına alan vahşi bir uygulamaydı.

Konuyu gündeme getiren milletvekilleri olay öncesi işgal İstanbul'unda cadde ve sokaklarda birbirine tutunarak yürümeye çalışan çok sayıda esir kamplarından gelme askerin perişan halini görmüşlerdi. Aynı manzara Anadolu'nun her yerinde de yaşanıyordu."

"VAHŞET ERMENİ DOKTORLARA AİT"

Yurtsever, olayın farklı boyutlarını Avustralya ve İngiltere savaş arşivlerinden de araştırdığını ifade ederek, "Arşivde, 'JO1208' kod numaralı Türk askerlerinin Mısır'da kırbaçlı kasketli düşman görevliler karşısında çırılçıplak bir halde 'cerasol' karıştırılmış su tanklarında zorla banyo yaptırılma fotoğrafına ulaştım. İngiltere arşivlerinde bulunan Mısır'daki esir Türk askerleri tutanak ve belgelerinde Heliopolis esir kampının sorumluları Arsen Kohoren ve Leon Samuel adındaki doktorlardı. Sidi Beşir kampından sorumlu doktor da Osmanlı ordusunda görevli iken bir şekilde düşman safına geçen Halepli ve Ermeni asıllı bir doktordu. Ve bütün bilgiler, dünya tarihinde eşi görülmemiş 'cerasol' katkılı su tanklarında zorla banyo yaptırarak, kitle halinde askerlerin gözlerini kör etme olayında savaş suçu sorumlularının Ermeni asıllı doktorlar olduğunu gösteriyor. Bir şekilde Mondros Anlaşması'na göre Osmanlı ve karşı taraf arasında esirlerin serbest bırakılması maddesi yer alıyordu. Ancak Osmanlı askerlerinin Anadolu'daki Milli Mücadele'de dirençlerini yok etmek için savaş hukuku çiğnenerek kitle halinde Türk askerlerin gözleri kör edildi" ifadelerini kullandı.

Bağımsız tarihçilerin yapacakları araştırmalar ve bulunacak belgeler ışığında Mısır'daki esir kamplarında yaşanan savaş suçundan dolayı İngiltere ve Avustralya'nın özür dilemesi gerektiğini vurgulayan Yurtsever, TBMM'nin, bu konuyu dünya gündemine getirmesi gerektiğini kaydetti.

yenişafak

YORUM:

Orda mücahitlerimizin gözlerini kör etmişler, şimdi ahmaklarımızın kalb gözlerini kör etmişler, nasıl hakkı görsünler!

Yasal uyarı : Sitedeki sohbet, yazı ve resimler; üzerinde hiçbir değişiklik yapılmadan ve kaynak göstererek alınabilir.
Üzerinde değişiklik yapılması, ticari amaçla kullanılması hukûken yasaktır.