.

.

E-posta Yazdır PDF

İKAZ VE HAYRA TEŞVİK

sevketeyg.jpgKaç kere yazdım, tekrar ediyorum: Derecesi, rütbesi olmayan sade bir Müslümanım. Kesinlikle herhangi bir riyaset talebim yoktur. Çünkü buna ehliyetim olmadığını biliyorum. Müslüman ve mü'min olmak bana şeref ve nimet olarak yeter.

İyi ve örnek bir Müslüman olduğumu iddia etmiyorum.

Kendimi çok akıllı ve zeki olarak görmem ama dinimi ve âhiretimi dünya için satacak kadar aptal, ebleh, ahmak, sersem, sefih değilim.

Çok bilgili değilim ama şunları çok iyi biliyorum:

1. Din ve mukaddesat ticareti çok kötü bir ticarettir.

2. "Ben hem dinime hizmet ederim, hem de malı götürür zengin olurum..." zihniyeti şeytanîdir. Rahman'ın kulları böyle düşünmez.

3. Ehlullahtan bir zatın buyurduğu gibi "Riyaset hırsı, cinsel şehvetten 360 derece şiddetli ve azgın bir hırstır."

4. Gerçekçi ve akıllı Müslüman, eğri otursa da doğru konuşmalı ve yazmalıdır.

5. İslâm dini ilahî, münzel, naklî, vahye dayanan hak din olduğu için Müslümanların ondan hiçbir tâviz (ödün) vermeye hakları ve salahiyetleri yoktur.

6. Kur'ân, Sünnet, icmâ-i ümmet Müslümanlığında, zarurî haller dışında taqiyye yapılamaz.

7. Küfre rıza küfürdür.

8. Küfrü tahsin ve medih (beğenmek) küfürdür.

9.Şeriatın dışında ve Şeriata aykırı her şey hederdir.

10. İslâm ile İslâmcılık aynı şey değildir. Bir Müslümana din olarak İslâm yeter. Ayrıca, İslâmcılık diye bir ideolojiye lüzum yoktur.

11. İslâm dininin temel emirlerinden, farzlarından biri istikamettir, yani dosdoğru ve dürüst olmaktır.

12. Sünnetsiz İslâm olmaz.

13. Peygamberimizin hizmeti, ölümüyle bitmemiştir.O, Kıyamet'e kadar Ümmet'in reisi, kumandanı, önderi, rehberi olarak mânen yaşayacak ve gönlümüzde olacaktır.

14. Dinlerini dünya için satanlar, en kötü ve rezil ticareti yapmışlardır.

15. Hem Müslüman geçinen, hem de kâfirleri dost ve velî ittihaz edenler fâsık ve fâcirdir. Onlara güvenilmez. Onların ipiyle kuyuya inilmez.

16. Müslümanları aldatanlar hâin ve merduttur.

17.Kur'ân, tefsir yapmaya ehil olmayanlar tarafından tercüme edilemez ve yorumlanamaz.

18. Peygamberimizin sahih hadîsleri bize kutsal bir emanettir. Onlar, kâfirlerin ve fâsıkların istekleri ve baskıları doğrultusunda ayıklanamaz. Böyle bir iş ihanet olur.

19. Din işlerinde ilk prensip ihlâstır. İhlâssız hizmet olmaz.

20. Gerçek bir mü'min, küfrün haram, kirli, kara, necis, zehirli nimetlerine talib olmaz. Bunlara tâlip olanlar, bunları iktisab edenler, lâşe peşinde koşan köpekler gibidir.

21. Haram yiyenler haindir, fasıktır, facirdir; yaptıkları işe helâldir diyorlarsa kâfir ve mürted olurlar.

22. İslâm'ın kabul etmediği yeminler edilemez.

23. Hiç kimsenin mevrid-i nasta ictihad yapmaya hakkı yoktur.

24. İslâm'da en ufak bir reform ve değişiklik yapılamaz.

25. Vaktiyle Hindistan'da, yeni bir din çıkartan Ekber (Ekfer) Şah'a dalkavukluk, yalakalık, yağcılık yapan, onun ömrünün ve saltanatının uzun olması için dua eden ulemâ-i su' vardı. Bugün de maalesef dinini dünyasına satan birtakım bozuklar vardır.

26. Birtakım bozuk ve soysuz adamlar, İslâm dâvâsını kendi şahsî menfaatleri ve ikballeri uğrunda satmışlardır.

27. İslâmcılık hareketi, İslâmî uyanış birtakım habîsler tarafından dejenere edilmiş, kirletilmiştir.

28. İslâm ile (açık veya örtülü) küfür ve dinsizlik asla bağdaşmaz ve uyuşmaz.

29. Resûl-i Kibriya aleyhissalatü vesselam Efendimiz "Belânın şiddetlisi Peygamberlere gelir, sonra derece derece..." buyurmuşlardır. İslâm, iman, Kur'ân için çalışan muhlis (ihlâslı) ve salih Müslümanlara çeşitli belâlar gelir, onlar nice musibetlere uğrar. Bu bir imtihandır.

30. Müslümanlıkla sekülarizm bağdaşmaz.

İyi, salih, faziletli, üstün, vasıflı bir Müslüman olmamakla beraber, dinimi ve ahiretimi dünya için satacak kadar sersem, sefih ve alçak değilim.

Mal beyanımı bu sütunlarda birkaç kere yazdım.

Hakk'a hizmet edenler, halkın bir kısmının menfuru (nefret ettiği) olurlar. Bundan kurtuluş yoktur.

Gerektiği için bu açıklamayı yapmak zorunda kaldım. Selâm ve hürmetlerimle.

Yardım vakfında elma pekmezi

Geçen Cuma, Dr. Naif bey dostumuzun büryan kebabı ziyafetinden sonra Fatih İtfaiye civarında Büyük Karaman Caddesi No: 11'de bulunan "İnsanî Yardım Vakfı Yetim Destekleme" dükkânına uğradım. Burada satılan eşyadan elde edilen gelir hayır işlerine sarf ediliyor.

Hayır sever hanımlar dolma sarmışlar, içli köfteler yapmışlar, onlardan iki kutu aldım (Evde pişirilecek). Filistin'den gelme ballar var... Bir kavanoz elma pekmezi aldım, şifası çoktur... Şimdiye kadar duymamıştım, armut pekmezi de vardı.

Filistin sızma zeytinyağları, sabunları, ballar vs vs...

Daha önceki gelişimde, Filistin'de yapılmış çini bir duvar tabağı satın almıştım. Sanatkârın ismi "Celâl Temimî'. Duvarlarımda asacak yer kalmadı ama alınsın, bulunsun, küçücük bir hayır olsun.

Ben oradayken hanımlar geldiler, ev yapımı erişte aldılar.

Dükkânda el işlemeleri, takılar, başka şeyler de bulunuyor. Hayırseverler parasız olarak veriyorlar, satın hayır yapın diyorlarmış. Anadolu'dan bir imalatçı sucuk bile göndermiş...

Vaktiniz olursa siz de uğrarsınız, bir iki şey alır, hizmet ve hayırlara katkıda bulunursunuz.

Ben oradayken tesettürlü genç bir hanım geldi, yetimlere yardım etmek istiyormuş, teberruda bulunacakmış...

İnsanî Yardım Vakfı'nı tebrik ediyorum.

(Adresini yukarıda yazdım. Meşhur, tarihî, Osmanlı'dan kalma Reşadiye Oteli karşısında... Telefon: 0212 631 21 21)

   
M. Şevket Eygi - Milli Gazete

 

Yasal uyarı : Sitedeki sohbet, yazı ve resimler; üzerinde hiçbir değişiklik yapılmadan ve kaynak göstererek alınabilir.
Üzerinde değişiklik yapılması, ticari amaçla kullanılması hukûken yasaktır.