Kalb hallerini bilmekte
farzdır. O haller; tevekkül, Allah'a yönelmek, Allahtan korkmak, rıza gibi
hallerdir. Çünkü bunlar bütün hallerde meydana gelir.
<<Tevekkül:
Allah’a güvenmektir.
وَعَلَى
اللهِ فَتَوَكَّلُوا إِنْ كُنتُمْ مُّؤْمِنِينَ
“Ancak Allah’a tevekkül
ediniz, şayet mü’minler iseniz.” [1]
Tevekkül sebepleri kaldırmak değildir, zira Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem, Allahu tealayı herkesten daha iyi bilir ve onun sevgilisidir; böyle olduğu halde hayatı boyunca on dokuz kadar savaşa katılmıştı, ve bunun için silah, azık, asker temin etmiştir. Halbuki bir dua etse
Hazreti Ömer (radıyellahu anhu) zamanında bazı
kimseler Mescid-i Nebevi’de oturmuşlar, bir işle meşgul olmazlar imiş. Hazreti
ömer onlara sordu:
-
Siz ne işe yaparsınız? Dediler:
-
Bizler mütevekkilleriz. Hiddetle
onlara söyle cevap verdi:
-
Hayır sizler ‘Müteekkillersiniz’
Yani, ense yapanlarsınız.
Şunu da bilmek gerekir ki dervişin tevekkülü
biraz daha safi olmalıdır, o sebeblerin ötesine bakıp bütün işlerin sahibi olan
Allahu teala ile muhatap olmalıdır.
Tevekkülde azim şarttır. Allahu Teala şöyle
buyurdu:
فَإِذَا عَزَمْتَ فَتَوَكَّلْ
عَلَى اللّهِ
“Azmettiğin
zaman, Allah’a güven” [2]
Peygamberine bile azmi ve iradeyi kullanmayı
emrettikten sonra, bizlerin tembellik etmesi hiç caiz olmaz. Peygamberlere
veril-meyen rahatlık bize verilmez.
Şöyle anlatılır: Bir derviş hac için yola
koyulmuş. Yanına yol eşyası ve su çekmek için ip v.s. almış. Çölde susayınca su
aramaya başlamış. Birde bakmış ki ilerde bir kuyu, etrafında ceylanlar su içiyorlar.
Bunu görünce hayvanlar kaçmış. Derviş sevinerek hemen kuyunun yanına varmış, ne
görsün su kuyunun dibine çekilmiş. Meseleyi anlayan derviş şöyle niyaz etmiş:
Allahım! şu hayvanlar kadar da mı benim hatırım yok, ben senin için hac
yolculuğuna çıktım. Onların ağzına kadar suyu çıkardın, benim için kuyunun
dibine indirdin!
Hatiften bir ses geldi: O hayvanlar bana
tevekkül etti, sen ise ip ve kovana tevekkül ettin.
Tevekkülde kadere kesin iman şarttır. Bütün
işlerin failini bilmek, acizliğini anlamak gerekir. Fakat kendisinden istenen
cüz’i iradeyi kullanmak tevekküle mani değildir.>>
< Önceki | Sonraki > |
---|