.

.

E-posta Yazdır PDF

Tevekkül!

mevlana.jpg

Kalb hallerini bilmekte farzdır. O haller; tevekkül, Allah'a yönelmek, Allahtan korkmak, rıza gibi hallerdir. Çünkü bunlar bütün hallerde meydana gelir.

<<Tevekkül: Allah’a güvenmektir.

 

وَعَلَى اللهِ فَتَوَكَّلُوا إِنْ كُنتُمْ مُّؤْمِنِينَ

“Ancak Allah’a tevekkül ediniz, şayet mü’minler iseniz.” [1]

Tevekkül sebepleri kaldırmak değildir, zira Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem, Allahu tealayı herkesten daha iyi bilir ve onun sevgilisidir; böyle olduğu halde hayatı boyunca on dokuz kadar savaşa katılmıştı, ve bunun için silah, azık, asker temin etmiştir. Halbuki bir dua etse

ay ikiye yarılır, ağaçlar yerinden sökülüp gelir, dağlar harekete geçer, melekler inerdi. Bunlara güvenip te hazır-lıktan geri durmadı, sadece güç ve kuvvetin Allah’tan olduğunu yakinen bilerek gerekli hazırlıkları yaptı ve işi neticede Allaha havale etti.

Hazreti Ömer (radıyellahu anhu) zamanında bazı kimseler Mescid-i Nebevi’de oturmuşlar, bir işle meşgul olmazlar imiş. Hazreti ömer onlara sordu:

-          Siz ne işe yaparsınız? Dediler:

-          Bizler mütevekkilleriz. Hiddetle onlara söyle cevap verdi:

-          Hayır sizler ‘Müteekkillersiniz’ Yani, ense yapanlarsınız.

Şunu da bilmek gerekir ki dervişin tevekkülü biraz daha safi olmalıdır, o sebeblerin ötesine bakıp bütün işlerin sahibi olan Allahu teala  ile muhatap olmalıdır.

Tevekkülde azim şarttır. Allahu Teala şöyle buyurdu:

 

فَإِذَا عَزَمْتَ فَتَوَكَّلْ عَلَى اللّهِ

“Azmettiğin zaman, Allah’a güven” [2]

Peygamberine bile azmi ve iradeyi kullanmayı emrettikten sonra, bizlerin tembellik etmesi hiç caiz olmaz. Peygamberlere veril-meyen rahatlık bize verilmez.

Şöyle anlatılır: Bir derviş hac için yola koyulmuş. Yanına yol eşyası ve su çekmek için ip v.s. almış. Çölde susayınca su aramaya başlamış. Birde bakmış ki ilerde bir kuyu, etrafında ceylanlar su içiyorlar. Bunu görünce hayvanlar kaçmış. Derviş sevinerek hemen kuyunun yanına varmış, ne görsün su kuyunun dibine çekilmiş. Meseleyi anlayan derviş şöyle niyaz etmiş: Allahım! şu hayvanlar kadar da mı benim hatırım yok, ben senin için hac yolculuğuna çıktım. Onların ağzına kadar suyu çıkardın, benim için kuyunun dibine indirdin!

Hatiften bir ses geldi: O hayvanlar bana tevekkül etti, sen ise ip ve kovana tevekkül ettin.

Tevekkülde kadere kesin iman şarttır. Bütün işlerin failini bilmek, acizliğini anlamak gerekir. Fakat kendisinden istenen cüz’i iradeyi kullanmak tevekküle mani değildir.>>



[1] Maide suresi ayet: 23

[2] Ali İmran suresi ayet: 159

Yasal uyarı : Sitedeki sohbet, yazı ve resimler; üzerinde hiçbir değişiklik yapılmadan ve kaynak göstererek alınabilir.
Üzerinde değişiklik yapılması, ticari amaçla kullanılması hukûken yasaktır.