.

.

E-posta Yazdır PDF

İlme Başlamamıza Sebeb

ktahy_ulu_cm.jpg
 
İsmailağa camiinde Usulu fıkıh dersleri okunurdu. Bu fakir de dinleyici olarak katılırdım ve okunan şeyleri kendimce anladığını zannederdim. Çünkü İmam hatip lisesini bitirmişim ve edebiyyat fakültesi Arap-Fars bölümünden mezun olmuşum gibi bir cahillik içinde idim. Bir müddet böyle misafir gibi dinleyici olarak devam ettim. Bir gün ders halkasının bir sıra gerisinde dersi takip ediyordum. O sıra Efendi Hazretleri benim tarafıma dönerek:  
 
 
- öyle anladım zannetmekle olmaz, kitabı eline almak gerek- diyerek hitab buyurdu. Bu söz üzerine ertesi gün koca 'Mir-at' kitabını alarak derse geldim ve Allahın yardımıyla uzun seneler devam ederek ilimden hissemizi almak nasib oldu. Bu husus bana, sade kendimizin değil, karşımızdaki kimselerin de bizim gibi ilimden istifade etmelerini düşünmeyi öğretti.
 
Daha sonraları Efendi Hazretleri kendi odasında veya kürsüde mektubat okumamızı emrederek bizi ibare okumaya ilme ve vaaz etmeye alıştırdı.
 
İlk defa kürsüye çıktığımda sesim kısık ve acemice okumuştum. Sohbetten sonra Efendi Hazretlerinin odasına gitmiştim, buyurdu ki
- Öyle rahat rahat olmaz, sesli olmalı-
 
Bundan sonra hazırlıkları daha etraflı yaparak mektubat okumaya devam ettik ve onun yardımıyla açıldık. Zaten elimizde kalbimizde ne varsa onun bereketiyledir, Allahu teala kıymet bilmeyi cümlemize nasib eylesin.
 

Yasal uyarı : Sitedeki sohbet, yazı ve resimler; üzerinde hiçbir değişiklik yapılmadan ve kaynak göstererek alınabilir.
Üzerinde değişiklik yapılması, ticari amaçla kullanılması hukûken yasaktır.