.

.

E-posta Yazdır PDF

Efendi hazretlerini k.s. iyi tanıyalım.

efendi_hz01.jpg(Mahmud Efendi hazretlerinin k.s. sohbetlerinden derlenmiş matbu’ eserlerinde mevcut sözlerinden bir demet)

Bir bidatçi ile konuşmak, bir kafirle konuşmak  kadar kötüdür. Akıllıya bir işaret yeter, şimdi diyebilirmisiniz çarşafımızı muhafaza ediyoruz, namazımızı kılıyoruz, teheccüdümüzü kılıyoruz, namahreme çıkmıyoruz, tesbihde çekiyoruz ancak evlenirken bir gelinlik giyiyoruz, azıcık kafire benziyoruz, o azıcık var ya o azıcık, o ağaç böceği gibidir, yer seni o.

Kadınların şerefi gizli kalmalarında ve erkeklerle görüşmemelerindedir. Kadın çalışacak diye tutturmuş, sonra aç kalırlarmış. Sen karışmasana, o Allah-u Teala yarattığının rızkını verir. Sen yeter ki adam ol, Müslüman ol, uslu ol, akıllı ol.

Sizin çarşafınız bizim sarığımız, şalvarımız, sizi gören alacağını alıyor, birde tatlı sözle konuşursan onunla, tamam.

Firavun ziyneti (süsü) gibi oldu bu diploma, herkesi kandırıyor, hacısını hocasını kandırıyor.

Şimdi hoca vardır, ama diploma yedi onları.

Televizyon, Romanlar, çalgılar, şarkılar, türküler, ilahiler lehvel hadisin (batıl ve boş) lafın ta kendisidir. Peki bunarı niçin alıyor, neye yarıyor Allah (c.c) yolunda gidenleri şaşırtmaya yarıyor.

İngilizce, Almanca, Fransızca bilirsiniz, Arapça bilmezsiniz, eyvah, eyvah hem de ne eyvah.

Bütün dünyayı dolaşsanız, insanları hep İngiliz ve Amerikalıların kıyafetinde görürsünüz , hocalar dahi o kıyafettedir. Bana  “Dünyayı  san vereceğiz bir pantolon ceket giyip Yavuz Selim’den  İsmail ağa Camii’ne  kadar  git” deseler, vallahi billahi onları giymem. Bunları kendimi büyük tutarak demiyorum. İslam kıyafetinin kıymetini çok iyi bilelim. Hz Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)  buyurdu ki; “Kim bir kavme benzerse o da onlardandır.” Parmak kadar küçük de olsa onların şekillerinden üzerimizde bulunuyorsa (onları) sevdiğimiz anlaşılır.

Muhterem üstadım Rumların, Ermenilerin şort giyen çocuklarını gördüğünde bu işe kızardı. Şimdi Müslüman’ın çocuklarına şort giydiriyorlar, yabancı dil yazılı kıyafetler giydiriyorlar. “Daha bu çocuktur zarar etmez”  diyorlar. Çocuksa gavura mı benzemesi lazım? Asıl çocuk sizsiniz. Akıllanmadan birde çocuk sahibi oldunuz. Akılsız ananın babanın çocuğu da akılsız olur. Gavurun çocuğu gavur gibi, Müslüman’ın çocuğu Müslüman gibi olur.

Biz kör müyüz, sağır mıyız, nasıl Müslüman, nasıl hocayız? Giyiniş tarzımız, ayakkabı larımız, çoraplarımız hep onlara benziyor. Niçin benzesin? Ne kâr gördük onlardan? İplik kadar dahi olmasın kafirin modasından. Çarık giy demiyoruz, ayakkabı giy ama Müslümanca olsun. Bir ayakkabı ile, bir elbise ile aldanan insanın hiç değeri kalır mı?

Erkeklerin takke sarık sarmayıp başları açık gezmeleri mürüvvetlerini, heybetlerini gideriyor. İhtiyar adam başı açık geziyor, niçin? Avrupa’ya uyacak. Sen İslam’ın şeklini bırak, beğenme, Müslümanlığı da kimseye bırakma. Bir kimse lisanı ile Müslüman kabul edilseydi, alırdı eline tesbihi; “Ben Müslüman’ım, ben Müslüman’ım” der, Müslüman olurdu.

Müslüman demek: Rabbinin emirlerine, farz, vacip, sünnet, ne varsa hepsine tam manasıyla boyun eğen demektir. Mevla Teala’nın düşmanlarından kaçıp dostlarının halleri ile hallenen demektir. Çok dikkatli itinalı Müslüman olalım, dikkatli Müslüman olursak İslamiyet gelir.

Avrupa’nın modalarına uymak, onlara uymak demektir. Onların şekli üzere entari giymek, onların sözünü tutmaktır. Bu ise haramdır. İnsan düşmanına itaat etmez, muhalefet eder.

Bir alim ki Hz Rasulullah’ın  vekilidir. Allah’u Teala Kur’anı Kerim de şöyle buyuruyor; “Biz ona şiir öğretmedik, şiir ona yakışmaz da.” (Yasin süresi ayet 69) Resulullah’a layık olmayan hiç alime layık olur mu, Kur’anı okumak anlamak varken ilahi, şiir okunur mu, şiir okuduğunuzda Kur'an darılıyor, niçin? “o mecliste ben okunsaydım, ben tanınmış, benim şerefim, kıymetim bilinmiş olacaktı, insanlar beni okumaya ve benimle amel etmeye rağbet edeceklerdi” demiş oluyor. Kur’anı Kerim’i böyle gücendirmeye razı mısınız? Alimlere marş okumak da yakışmaz. Her kim okursa marş, ona layık olmaz arş.

Millet lise, üniversite bilmem ne bilme ne. Ta Amerika’ya kadar okutmak için çocuk gönderiyorlar. Kapının önünde medrese varken sen oğlunu kızını ta Amerika’ya gönderiyorsun, hiç utanmıyor musun, nedir zorun? Şeytanlık var sende.

Ahirette huzur-u İlahiyye’ye  çıkılacak, Mevla soracak “ey kulum! Ne yaptın Kur'an-ı Kerimi duyurdun mu kullarıma?” Kul; “Ya Rabbi! Döverlerdi, söverlerdi, onun için demedim” Mevla buyuracak “ Duymadın mı ben buyurdum -Allah (cc) seni korur-” (Maide süresi ayet 67) Ben böyle buyurmuşken sen bana güvenip neden tebliğini yapmadın Yüz dört kitabı karıştırsanız, ailenin nafakasını kadınlar kazanacak diye bir şey bulamasınız. Kadınların vazifesi kocasının namusunu muhafaza etmek, çocuklarını İslam üzere yetiştirmektir. Birde meşru surette İslam için (hocalık, talebe, vaaz…) çalışma yapabilirse o zaman Aliyyül- a’lâ olur.

Efendimiz salallahü aleyhi ve sellem’in mübarek eli, biat esnasında hiçbir kadının eline değmemiştir. O onlarla ancak sözlü biatte bulunmuştur.

Birbirine namahrem olan kadın ve erkeğin bir arada olması ateş ve barut misalidir, bir birini yakarlar, Ben’i İsrail’in yıkılması kadınlar yüzündendir.

Çarşaf giymek mühimdir, her ne şey ki mühimdir, düşmanı çoktur. Biliniz ki Türkiye erkek ve kız talebelerimiz hürmetine duruyor.

Namaz için insanın önce tahareti öğrenmesi lazım, temizliği kağıt ile değil su ile yapmalıdır. Helalarda ne zaman ki kağıt kullanılmaya başlandı, yağmurlar kesilmeye başladı. Eğer avret mahalli iyi temizlenmezse abdest olmaz. Abdest olmayınca da namaz olmaz.

Sarık sarmak için söz vermeye korkuyorlar, sarık sararsak fitne olur, İslam yıkılır diyorlar. Halbuki bu sarığı terk edersen İslam yıkılır, yaparsan yıkılmaz. Harama, açık saçık kadınlara baktıkça insan sarhoş olur. Her harama baktıkça insanların aklı gider. Mevla Teala kadınları hayırla ıslah etsin. Erkekleri kurtarsın. Suluova’da birsi vardı, derdi ki  “şu erkekler cennete girecek ama şu kadınlar olmasa” Onun için çarşaf giymek önemlidir. Kafir kadınlar Müslüman elbisesi giymeye bir kere olsun merak etmezler, Müslüman kadınlar ise deli oluyor kafir elbisesi giymeye.

Bugün millet abdest, namaz, gusül, teyemmüm, tadil-i erkân, oruç bilmiyor. Bunları izah  da etmiyorlar. Nerede ihtilaflı mesele varsa, onun en zayıf tarafını söylüyorlar. Bunları söylemekle akıllarınca dünyada birinci adam olacaklar. Halbuki dünyada birinci şeytan olacaklar, haberleri yok. Allah onlara akıl, fikir versin. Allah aşkına diyorum koyun gibi olmayalım. Bazıları televizyondaki yanlış fetvaları, koyunun kavalı dinlediği gibi dinliyorlar. Bu gözleri hediye eden Allah, bu gözlerinizle niye Kuran’a bakmadığımızı soracak.

Efendi babam Ali Haydar (k.s) Hazretleri şöyle buyurdu: “Ahirette melekler bir kimseyi cehenneme götürmek için tutsalar, -Ben Nakşibendi tarikatının Halidi koluna mensubum (bağlıyım)- dese, onun hürmetine bırakırlar.”

Üniversiteye git gel, git gel, nihayet bir diploma veriyorlar, onu alan da kendini bir şey zannediyor. Ne Kur'an-ı Kerim’i ne de başka bir şeyi beğeniyor. Bir İngiliz Kur'an-ı Kerimin büyüklüğünü anlıyor da bizim üniversitelerimiz anlamıyor. Müslümanlar! Başımı-ın çaresine bakalım bunun da çaresi  Kur'an ehli… Çarşaf giymekle manto giymek arasında ihtilaf var, şu halde bunu Allah’a sormalı, çünkü bunun hükmü ona aittir. Müminleri dost kafirleri düşman bilmeyen, çarşaf ile manto arasıdaki farkı ayırt edemez.

Davası İslam olanlar benim kardeşimdir, bende onların kardeşiyim, çalışmalarınıza çok seviniyorum. Fakat piyes, tiyatro, sözleri duyunca çok üzülüyorum, kırılıyorum. Bu üzüntülere sebep olmak size yakışır mı? Bir de bazı düğünleriniz İslam’a uygun olmayabiliyor. Avrupalıların gelinlikleri gibi elbiseler giyiliyor, düğünler salonlarda yapılıyor, çalgılar çalınıyor, oyunlar oynanıyor.

Not:

Şu mübarek sözleri iyi düşünmeli, insafla anlamaya çalışmalı, itiraza yer vermemelidir. marifet ehlinin sözlerini herkes anlayamaz, hazmedemez. Ama neticede, bu günki halimiz durumu ortaya seriyor. Dünya ve ahıret saadeti arayan Allah dostlarına kulak vermelidir.... 

Yasal uyarı : Sitedeki sohbet, yazı ve resimler; üzerinde hiçbir değişiklik yapılmadan ve kaynak göstererek alınabilir.
Üzerinde değişiklik yapılması, ticari amaçla kullanılması hukûken yasaktır.