Yazdır

ORUÇ FIKHI -2

RAMAZAN AYININ BAŞLAMASI

Ramazan ayı, ramazan hilalini görmekle veya Şaban ayını otuza tamamlamakla sabit olur.

Şek gününde (Şabanın 29. veya 30. günü) nafileden başka oruç tutulmaz. Eğer âdeti olan günün orucuna denk gelirse, o müste-habtır. Eğer böyle (adeti olan güne) denk gelmezse, alim olanlar oruç tutar, diğerleri gündüzün yarısından sonra iftar ederler.

Şek gününde Ramazan orucu veya başka bir vacib oruç niye-tiyle tutmak mekruhtur. Aynı şekilde (tereddütlü olarak), eğer Rama-zan ise Ramazana, değilse nafile veya başka bir vacibe niyet ede-rek oruç tutması mekruhtur. Eğer (şek günü) Ramazan olduğu sabit olursa, geride sayılan oruçların tamamı sahihtir; şayet böyle değilse, eğer niyetini kesin yaptıysa niyet ettiği şeyden vaki olur, eğer tereddütlü ise nafile olur.

Eğer (şek gününde), Ramazan ise oruçluyum değilse oruçlu değilim, şeklinde niyet ederse o günün Ramazan olduğu sabit olsa bile sahih olmaz ve oruçlu sayılmaz.

(Şek gününde) Gök yüzünde bir illet (bulut, sis) bulunursa, Ra- mazan hilalinin sabit olmasında adil olan bir kişinin haberi kabul edilir, isterse bu kişi köle, kadın, iftiradan ceza sopası yiyip tövbe etmiş biri olsun. Bu husustaki şahitlikte şahadet sözü şart değildir.

Ramazan bayramı günü ve Zilhicce ayının hilalinin sabit olma-sında, iki hür erkeğin veya bir hür erkek ve iki kadının şahitliği, adalet şartı ve şahadet lafzı (söylemesi) şart koşuldu. Dava açılması şart değildir.

Eğer gök yüzünde bir illet yok ise, bütün hilallerin sabit olma-sında, verdikleri haber ile kesin ilim vaki olan büyük bir cemaatın bulunması elbette lazımdır. (İmamı A’zam’dan) Bir rivayette iki kişi-nin şahitliği yeterlidir. İmamı Tahavi der ki, eğer beldenin dışından gelmişse veya yüksek bir mekanda bulunuyorsa bir kişinin şahit-liği de yeter.

Şayet Ramazan ayını otuz gün oruç tutsalar ve hilali göre-meseler, eğer başlangıçta iki kişinin şahitliğiyle oruç tutmaya başla mış iseler, iftar (bayram) etmeleri helaldir. Eğer bir kişinin şahit-liğiyle Ramazana başlamışlarsa (bu taktirde) iftar etmeleri helal olmaz. (Hava açık ise en az iki kişinin şahitliği lazımdır, hava kapalı ise otuz gün tamam olduğundan bayram yapılır.)

Her kim ki Ramazan hilalini veya bayram hilalini görse ve sözü (kâdı tarafından) red edilse, (kendisi Ramazan orucunu) tutar, eğer iftar ederse, sadece kaza eder (keffaret gerekmez.)

Bütün insanlar üzerine Şabanın ve Ramazanın yirmi dokuzun-da, hilali araştırmaları (kifaye olarak) vacibtir.

Bir mevzıda hilal sabit olsa, bütün insanlar üzerine (hilalin subutu) lazım gelir. Denildi ki, matla’ların (hilalin doğduğu yerler) değişmesiyle, (ayların ilk ve son gününün sabit olması da) değişir. (Bu zamanda dini işlerde bile hıyanetlik yaygın olduğundan, herkes kendi vatanında hilalin görülmesine itibar etmektedir.)

http://www.alikarahoca.net/videolar/videobak/199/fikih-sohbetleri/oruc-fikhi-2-multeka.html