Yazdır

ORUÇ FIKHI -4

FASIL-ORUÇ TUTAMAYANLAR

Oruç sebebiyle hastalığın artmasından korkan hasta için ve misafir için iftar etmek mübahtır. Eğer yolculuk misafire zarar vermezse oruç tutması efdaldir. Hasta ve misafir o hal üzere ölseler, oruçların kazası gerekmez. Eğer hasta iyileşse veya yolcu mukim olsa, o kaçırdıkları miktarca kaza etmeleri vacibtir. Eğer böyle  olmazsa, sıhhat ve ikametleri miktarınca kazası vacibtir.

Velisi onun namına her gün için fitre gibi (fakirlere) yedirir. Eğer ölen vasiyyet etmişse, malının üçte birinden (fitre olarak yediril-mesi) vacibtir. Eğer vasiyyet etmemişse, yedirilmesi vacib olmaz. Şayet velisi teberru (bağış) olarak (fakirlere) yedirse sahihtir.

Namaz (hakkındaki hükümler) oruç gibidir. Her bir namazın fidyesi, bir günün orucunun fitresi gibidir, sahih olan budur.

Ölü yerine velisi oruç tutamaz, namaz kılamaz.

Ramazan orucu kazasını, dilerse ayrı ayrı tutar, dilerse Rama-zanın peşinden hemen tutar. Diğer Ramazan ayı gelene kadar kazasını tehir etse, Ramazan orucunu tutar sonra (evvelki Rama-zanın) kazasını tutar. Üzerine fidye vacib olmaz.

Şeyhi fani (yaşlı ihtiyar) oruç tutmaktan aciz olursa, iftar eder ve her bir gün orucu için fitre gibi miktarla (fakirleri) yedirir. Eğer fitre verdikten sonra oruç tutmaya kadir olursa, tekrar kaza etmesi vacib olur.

Hamile veya çocuğunu emziren kadın, eğer kendisinin veya çocuğunun helak olmasından korkarsa iftar eder, (sonra) fidye vermeksizin kaza eder.

Oruç tutması yasak olan günler hariç, başlamış olduğu nafile-yi tamamlaması vacibtir. Bir rivayette, başladığı orucu özür olmak-sızın bozması mübah olmaz. Ziyafet özürü ile (nafile) orucunu bozması mubahtır. Eğer iftar ederse ,orucunu kaza etmesi gerekir.

Yolcu, iftar etmeye niyet etse, sonra o yerde mukim olsa ve vakti içinde oruca niyet etse sahihtir; eğer bu durum Ramazanda ise orucunu tutması vacibtir; bu durum Ramazan günü yola çıkan mukimin orucunu tamamlaması lazım geldiği gibidir; fakat orucunu bozsa, her iki durumda da üzerine kefaret yoktur.

Bir kaç gün baygınlık geçiren, (ayılınca) onları kaza eder. An-cak baygınlık olduğu gün veya gecenin orucu hariçtir. Ramazanın tamamında delilik geçirse, sonradan bunları kaza etmez, şayet Ramazandan bir an ayıksa, bütün kaçırdıklarını kaza eder. İsterse bu kişi deli olarak  baliğ olsun, isterse buluğundan sonra üzerine delilik gelsin, zahir rivayette hüküm böyledir. Ramazan gününde çocuk buluğa erse, kafir müslüman olsa, yolcu ikamet etse, hayızlı kadın temizlense o günün kalan kısmında (sanki) oruç tutmaları lazımdır. İlk ikisi üzerine (çocuk, ve müslüman olan kafir) o günü kaza etmesi gerekmez. Son ikisi (misafir ve temizlenen kadın) bunun hılafınadır. (Bu ikisi kaza ederler)

NEZİR (adak) HAKKINDA BİR FASIL

İki bayram günü ve teşrik günlerinin orucunu adamak sahih-tir, fakat o gün iftar eder ve sonra bunları kaza eder. Senenin tama-mını adamak ta böyledir, şu yasak günlerde iftar eder, sonra (onları başka günlerde) kaza eder, o yasak günlerde oruç tutarsa üzerine bir sorumluluk (ayrıca kaza etmek) yoktur.

Eğer nezreden sadece nezre niyet etse, nezre ve yemin olma-maya niyet etse, veya hiç bir şeye niyet etmese (bu durumlarda) sadece nezir olur. Eğer yemine ve nezir olmamaya niyet etse sadece yemin olur. (Bu durumlarda) iftar etmekle, yemin kefareti vacib olur, kaza vacib olmaz.

Eğer yemin ve nezre niyet etse, veya sadece yemine niyet etse (bu durumda) nezir ve yemin olur ve orucu bozmakla kaza ve kefaret lazım olur. Ebu Yusuf’a göre evvelkisinde nezir olur, ikin-cisinde yemin olur.

Şevval ayının altı gün orucunu, bayram gününe eklemek mekruh değildir. O altı gün orucu, bayram gününden ayırmak kerahetten ve hıristiyanlara benzemekten daha uzaktır. (Bayram günü oruç tutmaz, sonraki gün nafile altı günü tutar.)

http://www.alikarahoca.net/videolar/videobak/200/fikih-sohbetleri/oruc-fikhi-4-multeka.html