Nuh (Aleyhisselam)’ın
kavmi çoğalmış, yeryüzünü şenlendirmişler fakat bir olan Allah'u Tealayı
unutmuşlardı. Putlara, yıldızlara tapınıp doğru yoldan çıkmışlardı. Nuh (Aleyhisselam) kavmine
elli yaşında peygamber olarak gönderildi.
Kavmine, bir olan Allaha ibadet etmeyi, ona hiçbir
şeyi ortak koşmamayı, aksi taktirde azaba uğracaklarını bildirdi.
Fakat onlar bu sözlere kulak asmayıp isyanda
direttiler. O kadar ileri gittiler ki, Nuh (Aleyhisselam)’a:
“Ey Nuh bizim ile muhakkak ki mücadelede bulundun
ve bunu artırdın. Eğer sen sadıksan o tehdit ettiği azabı getir” dierek meydan
okudular.
Nuh (Aleyhisselam) da:
“Onu size ancak Allah dilerse getirir” dedi.
Nuh (Aleyhisselam)
tüm bu mücadelesine rağmen kavminden çok az kişi ona iman etti.
Sonunda Nuh (Aleyhisselam) kavminin
bu tutumunu Allah'u Teala’ ya şikayet etti.
Azgın kavim, türlü türlü tehditlerle onu
vazifesinden döndürmeye uğraştılar. Ona:
“Eğer sen bu dediklerinden vazgeçmeszen seni
taşlarız” dediler. Sonunda Nuh (Aleyhisselam) ellerini
açarak Rabbisine sığındı ve şöyle dedi:
“Ya Rabbi! Şüphesiz kavmim beni yalanladı. Artık
benim ile onların arasını bir feth ile fethet, benimle beraberimdeki inanan-ları
kurtuluşa erdir”
Devamla kavmine beddua ederek:
“Ya Rabbi! Yeryüzüne kafirlerden birini bırakma,
eğer onları bırakırsan kullarını saptırırlar ve facirden başkasını doğurmazlar”
dedi.
Sonunda Allah'u Teala Nuh (Aleyhisselam)’a
gemi yapmasını vah-yetti. O da ağaçları kesip tahta yaptı, sonra onları
birbirine çaktı. Bu şekilde gemiyi yapmaya başladı. O bu gemiyi yaparken halk
onunla alay ediyor, “ne yapıyorsun” diyorlardı. O da:
“Çok yakında tufan olacak, ben bu gemiyi inananlar
kurtulsun diye yapıyorum” dedi.
Bu geminin yapılışı tam iki yıl sürdü. İki yılın
sonunda üç katlı bir gemi meydana geldi.
Geminin alt katı dört ayaklı hayvanlara, orta katı
insanlara, üst katı da kuşlara ayrıldı.
Nuh (Aleyhisselam),
Adem (Aleyhis-selam)’ın cesedini,
kırkı kadın kırkı erkek olan müslümanları, her türlü hayvandan ve kuştan ikişer
çifti gemiye aldı.
Ve tufan başladı. Kırk gün geceli gündüzlü
aralıksız yağmur yağdı. Bütün dünyayı sular kapladı.
Nuh (Aleyhisselam) ‘ın
dört oğlu vardı ki unlardan Kenan adındaki oğlu gemiye binmedi, Nuh (Aleyhisselam)’ın
karısı da kafirlerdendi.
Nuh (Aleyhisselam) oğluna:
“Ey oğul! Bizimle birlikte gel” dedi.
Oğlu da:
“Ben bir dağa sığınacağım o beni sudan korur” dedi.
Nuh (Aleyhisselam) da:
“Bu gün Allah’ın dilediğinden başka korunacak kişi
yoktur, der demez, iki-inin arasına dalga girdi ve oğlu boğulanlardan oldu.
Altı ayın sonunda gemi Cudi dağına oturup gemiden
Muharre-min onuncu günü (Aşure günü) çıkılınca, Nuh (Aley
hisselam) gemi halkına “bu gün oruç tutunuz” dedi.
Yeryüzüne inip hiçbir şey ve hiçbir kişi
göremeyince Allah’a şükrettiler ve “Bizi zalimlerden kurtaran Allah’a şükürler
olsun” dediler.
İşte bu seksen kişi dünyaya yerleşmiş, bütün
insanlar da onlar-dan türemiştir. Tufandan sonra altmış yıl daha yaşayan Nuh (Aleyhis-selam)’ın
ömrü takriben bin seneden fazladır.
Nuh (Aleyhisselam), Ulu-l
Azm peygamberlerdendir ki ona insan-ların ikinci babası denilmiştir.
< Önceki | Sonraki > |
---|