.

.

E-posta Yazdır PDF

Recm hakkında prof'un birine reddiye - 2

ozgurluk-.jpg  ZİNANIN SUBUTU

Zina, iki şekilde sabit olur. İkrar ve şahedetle.

İkrar eden hakimin huzurunda ayrı ayrı zamanlarda dört kere suçunu itiraf etmesidir. Bir yerde dört defa ikrar etmesiyle had lazım gelmez.

557- Hakim ikrar edenini üç kere itirafını red eder. Dördüncü sefer gelip ikrar ederse, o zaman hakim ona sorar: Zina nedir? Nerde zina ettin? Kiminle yaptın?  Böylece adamın şuur ve dirayetini ölçer, ailesinden araştırır ve bilerek ikrar ettiğine kanaat ederse  haddi uygular.

558- İtiraf eden kişiye hakim yeniden –Aranızda belki nikah vardı, veya bu hadise bir şüpheye binaen vuku bulmuş olabilir veya rüya görmüş olabilirsin gibi sözlerle, ikrarından vaz geçmesinin yolunu açar.

Buna rağmen yine ısrar ederse,

artık dünyada temizlenmek, ahırete suçsuz çıkmak istediği katiyen anlaşıldığından haddi uygular.

İkrarda olayın eskiden olmasının zararı yoktur, her nezaman kişi tevbe edip halini ıslah ederse, ikrar edip cezanın tatbikini isteyebilir.

561- Bir kişi, başka bir kadının gıyabında onunla zina ettiğini ikrar etse, o kişi hakkında had uygulanır, kadının mahkemede hazır olması gerekmez. Kadına had tatbik edilmez.

Aynı şekilde bir kadın, filan erkekle zina ettiğini itiraf etse ve kendisine had uygulansa, erkeğe de had uygulanması gerekmez.

566- Zina hakkındaki şehadet:

hakimin huzurunda mükellef, hür, adil, gözleri görür dört erkeğin, mürmelerine dayanan bir şekilde zinanın meydana geldiğinde ittifak etmeleri ile birlikte yaptıkları şehadettir. Bu şehadette zina lafzı kullanılır –zina etti- gibi. Yani beş şey şarttır:

1- Şahitler en az dört mükellef hür gözleri gören olmalı.

2- Şahitler erkek olmalı.

3- Şahitlerin hepsi de adil olmalı.

4- Şahitlerin hepsi de birlikte ittifakla aynı yerde şahitlik etmeli.

5- Şahitler zinayı açıkça belirtmeli, yani sürmedanlığın içine milinin sokulması gibi tenasül uzvunun sokulduğunu gördüklerini açıkça söylemelidirler. (Zan ile tahmin ile olmaz)

Ayrıca şahitlerin dini, suçluların dininden olmalı. Mesela zimmilerin zinasında şahitlik eden dört kişiden biri, hüküm verildikten sonra cezanın tatbikinden evvel müslüman olsa, sanki verilen hüküm yok olmuş gibi olur, had düşer. Müslüman hakkında da aynı durum söz konusudur, şahitlerin biri dinden dönse had düşer.

567- Yukarki şehadetin tahakkukundan sonra hakim, şahitlere zinanın ne demek olduğunu, nerde ve kiminle meydana geldiğini sorar. Bu soruşturmayla işin gerçekten meydana gelip gelmediği açığa çıkar.

568- Şahitlerin adaletleri açıktan veya gizli olarak araştırılır. Adil oldukları sabit olunca iddialarını dinler. Bir zaman sonra şahitlik ederlerse zaman aşımına uğradığında had cezası verilmez. Zaman aşımı bir aydır.

572-Kadınların erkeklerle birlikte şahitliği hadlerde geçerli değildir. Şahit erkeklerin adeti dörtten az ise veya biri kör ise, kendileri iftiracı durumunda olup iftira cezası yerler.

576- Şahitlerin bazısı kadının isteyerek yaptığını, diğerleri zorla yaptığını söylese, bu şehadette ittifak olmadığından had düşer.

Şahitler zinanın zamanı hakkında, yeri hakkında, zina edilen kadın hakkında ihtilaf etseler had düşer. Fakat küçük bir oda içindeki zina olayında şu köşede veya bu köşede diye ihtilaf edilse, bundan dolayı had düşmez.

584- Zina hakkındaki şehadetlerinden dönen şahitler, recmedilen şahsın diyetini öderler. Her şahit dörtte birini öder.

 

ZİNA HADDİNİ DÜŞÜREN SEBEBLER

593- Vaki olan ikrara binaen hakkında sopa veya recm suretiyle had uygulanan bir şahıs, bu anda firar etse takib edilmeyip bu kaçışı ikrarından dönmek olur, had düşer.

Fakat şehadet yapılarak hakkında zina suçu sabit olan kişi, had uygulanırken bu esnada kaçarsa, yakalanıp cezası tamam edilir.  Eğer yakalanamazsa zaman aşımından dolayı hadden kalan kısım düşer.

594- Gayrı meşru’ yakınlıkta şehadet yapılmış olsa, kadın errkeğin inkarına yakın onun kocası olduğunu iddia etse, her ikisinden had düşer.  Zira bu durumda kadın mehir gibi bir hak iddiasında bulunmuştur.

Kadın dört kere ikrar etse, erkek ise evli olduklarını iddia etse, yine haklarında had lazım gelmez.

596- Kendisine isnad edilen zinadan dolayı hakkında delil ile had uygulanacak kadın, henüz bekar veya rahminde cimaya mani et veya kemik olduğunu, kendisini muayene eden kadınlar tarafından isbat etse, hakkında had icra edilmez.

 

CELD VE RECM CEZALARININ İFA ŞEKLİ

600- Celd /sopa, vucudu yaralamayıp  yalnız elemledirecek bir surette orta halli bir deynek ile yapılır. Deyneğin çok ince ve çok kalın olmaması, budaksız, kenarsız ve düğümsüz olması lazımdır.  Sopa adedi hür erkek ve kadın hakkında 100 kededir.. Köleler hakkında 50 kerdir.

Hepsinin bir günde vurulması da gerekmez.

601-  Sopa vurulacak erkek ise, avret yerleri örtülü olarak fistanı, don gömlek gibi ince elbiseleri kalır, diğer dış elbiseleri çıkartılır. Ayakta olduğu halde bedeninin değişik yerlerine vurulur. Başına, yüzüne ve tenasül uzvuna vurulmaz.

602- Eğer kadın ise, oturduğu halde cezası tatbik edilir, üzerindeki kürk gibi kalın elbiseleri çıkartılır. Eğer hamile ise çocuğunu doğurana kadar hapsedilir. Nifastan sonra sopalar vurulur. Eğer recm edilecekse doğumdan hemen sonra tatbik edilebilir. Eğer çocuğun bakımını yapacak kimse yoksa, terbiyeden kurtuluncaya kadar (5-7 yaşları) had bekletilir.

604- Recm, bir meydanda suçlu erkek ise ayakta olduğu halde, kadın ise göğsüne kadar yere gömülerek, ölünceye kadar ufak taşlar atılarak (recm cezası) tatbik edilir.

Eğer ikrar ile olursa, hakim ve belde ahalisinden bir kısmı taşlama yapar. Evvela hakim taş atar, Allahın hükmünü tatbik eder.

Eğer suç şahitle sabit olmuşsa, evvela şahitler taş atarlar, sonra hakim sonra halk taşlama yapar. Eğer şahitlerden biri taş atmaktan imtina ederse recm cezası düşer.

606- Şahitler hazır değilse recm tatbik edilmez. Şayet şahitlerden biri ölse veya şehadet şartlarını yitirseler, had yapılamaz.

607- Recm ile hükmeden hakim ölse veya görevden azledilse, yeni gelen hakim evvelki şehadet üzere haddi uygulayamaz, belki yeniden şahitleri dinlemesi ve hüküm vermesi gerekir.

611- Recmedilen kişinin dini merasimi aynen yapılır. Müslüman ise usulüne göre yıkanır kefenlenir ve cenazesi kılınarak defnedilir.>>>

 

Şimdi şu harici kafalı yeni yetmelere soralım!!!

1-     Bu kadar tereffuatıyla anlatılan, recm cezası ve tatbiki açık ve net şekilde islam hukukuna girmiş ve yerleşmişken, hangi kafayla bu kat’i meseleyi inkar edersiniz?

2-     Ömer N. Bilmen Efendinin (r.aleyh), ilmi ahlakı samimiyyeti ve islama olan hizmetleri sizin gözünüzde değersiz mi, onun prof. veya doç. etiketi yok diye mi tarafına bakmıyorsunuz???

3-     Istılahatı Fıkhıyye kamusunun şanı ve ilim bahsinde değer ve mertebesi sizce malum değilmi???

4-     Bu zat, vaktinin şeyhul islamlarının fetva emini idi, Osmanlı devam etseydi şeyhul islam olması kesindi. Fetvasıyla tüm islam alemi amel edecek ve devlette onu tatbik edecekti, ama siz o zamanda mı inkar edecektiniz?

5-     Sadece bu eserde değil, 4 mezhebin tüm eserlerinde recm hükmü sabitken, tefsirler, fıkıh kitabları ve ahkamı Kur’an eserleri recmi sabit ederken, sizin gibi harici zihniyetli, birkaç tez yaparak etiket almış, ilmi ve ahlakı son derece yetersiz, araştırmaları nakıs kimselerin sözüne kimler itibar eder???

6-     Şu yukarda sayılan –hadleri düşürmek- hakkındaki şüplerin tahakkukunda ve haddi isbatta lazım gelen şartları mülahaza ettiğimiz de, artık bu zamanda kim recmedilebilir ki? Bunun tesbiti ancak ikrarıyla olur ki, bu da onun kendini temizlemesi için hayatını feda etmesidir, bu halde islamın güzelliğine kim dil uzatabilir ve siz de güya islamın modern hukuklara uygun olduğu safsatasını ortaya atmanıza ne gerek vardı?? Kendinizi, kati bir hükümde inkara sevketmenize ne gerek vardı???

7-     Allah için tevbe edin de sizi gerçek müslüman olarak tanıyalım, zira internetteki diğer sayfalarınızda yazdıklarınızı tetkik edince artık kesin olarak kanaatimiz odurki, -bu gibi sözleri söyleyenle sapmış bid’at çukuruna düşmüş hevalarına uymuş fasık kimselerdir- dememizdir. (Recmi inkar eden, ayağa mesh edilmesine fetva veren, müziği mubah sayan, üç talakın vukuunu kabul etmeyen, hayızlı kadına tavaf ettiren ve oruç tutturan, cennet ve cehennemin ebediyyetini isa aleyhisselamın gelişini inkar eden, borsa kredi kartı gibi hususlara cevaz veren bir zihniyet nasıl ehli sünnet olacak???)

 

(Devamı var) 

Yasal uyarı : Sitedeki sohbet, yazı ve resimler; üzerinde hiçbir değişiklik yapılmadan ve kaynak göstererek alınabilir.
Üzerinde değişiklik yapılması, ticari amaçla kullanılması hukûken yasaktır.